This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَـٰنِ ٱلرَّحِيمِ


فَفِرُّوٓا۟ إِلَى ٱللَّهِ ۖ إِنِّى لَكُم مِّنْهُ نَذِيرٌ مُّبِينٌ 


O halde Allah'a koşun. Çünkü ben, size O'nun katından (gelmiş) açık bir uyarıcıyım.


Zariyat 50


╭──➤ @Elm_Nurdurr
╰─────────
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Übeyy bin Ka’b’dan (ra) şöyle dediği rivayet edilmiştir:

“Allah’ın Kitabı’ndan sizin için açık olan şeylerle amel edin! İçinden çıkamadığın konulara ise iman et, onu bilenlere bırak!”³⁴²

Ebu Musa el-Eş’arî’den (ra) rivayet edildiğine göre, o, hafızları bir araya topladı. Hafızların sayısı üçyüz civarında idi. Onlara nasihatta bulundu ve şöyle dedi:

“Siz, bölge halkının (Basra’nın) hafızlarısınız. Sakın Kur’an okumanızın üzerinden uzun zaman geçmesin. Aksi halde, sizden önceki Ehl-i Kitab’ın kalplerinin katı­laştığı gibi sizin de kalpleriniz katılaşır. Şüphesiz bu Kur’an, sizin için sevap olduğu gibi (onu bırakmanız halinde de) sizin için gü­nah olur. O halde Kur’an’a tâbi olun; Kur’an size tâbi olmasın!
Kur’an’a tâbi olan, cennet bahçelerinden birine inmiş olur. Kim de Kur’an’ı kendisine uydurursa, kafa üstü düşer ve cehenneme atı­lır.”³⁴³

Bir adam, Übeyy bin Ka’b’a (ra) gelerek, “Bana tavsiyede bulun!’’ dedi. Bunun üzerine Übeyy (ra) şöyle dedi:

“Allah’ın Kitabı’nı önderin kıl! Onun hükmüne razı ol! Şüphesiz Peygamberiniz (sav) onu size bıraktı. O, kendisine itaat edilen bir şefaatçi, itham edi lemeyecek bir şahittir. Onda, sizin ve sizden öncekilerin zikri, ya­şadığınız şeylerin hükmü, sizin ve sizden öncekilerin haberi vardır.”³⁴⁴

Said bin Cübeyr şöyle dedi:

“Şüphesiz korku, seninle gü­ nahların arasına girinceye kadar Allah’tan korkmandır. İşte korku budur! Zikir, Allah’a itaattir. Kim Allah’a itaat ediyorsa, Allah’ı zikretmiş olur. Kim de O’na itaat etmiyorsa, çokça teşbihte bulunup Kur’an okusa da, zikredenlerden olamaz!”³⁴⁶

Hasan-ı Basrî şöyle diyor:

“Seni haramlardan alıkoyduğu sü­rece Kur’an’ı oku! Eğer seni haramlardan ve yasaklardan alıkoymuyorsa, onu okumuş sayılmazsın." Yine o şöyle der: “Şüphesiz bu Kur’an’a göre en üstün insanlar, onu okumuyor olsalar bile ona tâbi olanlardır.”³⁴⁷

Meymûn bin Mihrân, Kur’an ile amel etmeleri, Kur’an’ın metodu ve rehberliği üzere durumlarını düzeltmeleri için Kur’an ehline tavsiyede bulunmada çaba gösterirdi. Çünkü insanların en hayırlısı Kur’an’ı bilen ve onunla amel edendir.

O şöyle derdi: “Eğer Kur’an ehli düzelse, tüm insanlar düzelir. Şüphesiz bu Kur’an, insanlardan birçoğunun gönüllerini yeniden şekillendirmiştir. Kur’an’ın dışında, hadisleri de arayın, sorun. Kur’an ilmini, dünyalık elde etmek için isteyenler olduğu gibi, Kur’an’ın işaret ettiği şeyi isteyenler ve yine Kur’an’ı tartışmak için öğrenenler de vardır. Onların en hayırlısı, Kur’an’ı öğrenen ve onunla azız ve yuce olan Allah’a itaat eden kimsedir.”³⁴⁸


342 - Her iki rivayet için bkz. İbni Ebi Şeybe, Musannef, 6/128.
343 - Hilyetu’l-Evliyâ, 1/257; Ahlâk-u Hameletu’l-Kur’an, 20; Sünen-i Dârimî. 2/526,İbni Ebi Şeybe, Musannef, 10/484
344 - Hilyetu’l-Evliyâ, 1/253.
345 - Ebu Ubeyd, Fedâilu’l-Kur’an, 62; el-Mürşidu’l-Vecîz, 194.
346 - İbni Mübarek, Zühd, 1/35; Hilyetu’l-Evliyâ, 4/276; Sıfatu’s-Safve, 3/78; Siyer-u A’lâmi’n-Nübelâ, 4/326.
347 - Bu iki rivayet için bkz. Ebu Ubeyd, Fedâilu’l-Kur'an, 63.

🍃Kur'an'dan Etkilenme ve Kur'an ile Amel Etme.

╭┈─────── ೄྀ࿐ ˊˎ-
╰┈➤ @Tefsir_ibn_Kesir 🌸🍃]
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Sahabe ve onlardan sonra gelenler (Allah hepsine rahmet
etsin), Allah’ın Kitabı’ndaki emirlerine ve Rasûlü’nün (sav) sünnetine boyun eğme, her iki kaynaktaki emirleri fiilî uygulama, her ikisine de kulak verip itaat etme konusunda büyük çaba göstermişlerdir. Bu konuda birçok örnek vardır.

Bu konudaki en açık delil, Ebu Hureyre’den (ra) rivayet edilen şu hadistir: “Rasûlullah’a (sav), “Göklerde ve yerdekilerin hepsi Allah’ındır. İçinizdekileri açığa vursanız da gizleseniz de Allah ondan dolayı sizi hesaba çekecektir, sonra dilediğini affeder, dilediğine de azap eder. Allah
her şeye kadirdir.” (2/Bakara, 284) âyeti nazil olduğunda, bu âyet Rasûlullah’ın (sav) ashabına ağır geldi. Hemen Rasûlullah’a (sav) geldiler, dizüstü çöktüler ve:

“Ey Allah’ın Rasûlü! (Önceden) gü­ cümüzün yetebildiği, namaz, oruç, cihad ve sadaka gibi ameller  ile sorumlu tutulmuştuk. Şimdi sana şu âyet indirildi; biz buna
güç yetiremeyiz!” dediler. Rasûlullah (sav): “Sizden önceki iki Ehl-i Kitab’ın dedikleri gibi ‘işittik ve isyan ettik’ demek mi istiyorsunuz? Tam aksine siz: “İşittik, itaat ettik. Ey Rabbimiz, affına sığındık! Dönüş sanadır” deyin” buyurdu. Sahabe: “İşittik, itaat ettik. Ey Rabbimiz, affına sığındık! Dönüş sanadır” dediler. Oradakiler bunu söyleyince, dilleri buna alıştı. Hemen arkasından Allah şu âyeti indirdi:

“Peygamber, Rabbi tarafından kendisine indirilene iman etti, müminler de (iman ettiler). Her biri Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine iman ettiler. ‘Allah’ın peygamberlerinden hiçbiri arasında ayırım yapmayız. İşittik, itaat ettik. Ey Rabbimiz, affına sığındık! Dönüş sanadır’ dediler.” (2/Bakara, 285)³⁴⁹

Bu konudaki diğer bir örnek de, Ebu Bekir es-Sıddîk (ra) ile
kızkardeşinin oğlu Mistah bin Üsâse (ra) arasında geçen olaydır. Ebu Bekir (ra), fakir ve muhtaç birisi olduğundan dolayı ona infakta bulunurdu. Ancak Mistah, İfk olayına karışıp, Allah da Ebu Bekir’in (ra) kızı, mü’minlerin annesi Âişe’nin (ra) suçsuzluğunu ortaya çıkarınca, Ebu Bekir, ona infak etmeyi durdurdu. Allah’ın, “icinizden faziletli ve servet sahibi kimseler akrabaya, yoksullara, Allah yolunda göç edenlere (mallarından) vermeyeceklerine yemin etmesinler; bağışlasınlar; ferâğat göstersinler. Allah’ın sizi bağış­
lamasını arzulamaz mısınız? Allah çok bağışlayandır, çok merhametlidir.” (24/Nur, 22) buyruğu nâzil olunca, tekrar ona infakta bulunmaya başladı ve şöyle dedi:

“Kesinlikle Allah’ın beni bağış­lamasını isterim. Vallahi, ona yardım etmeyi kesmeyeceğim, bugünden önce yaptığım gibi onunla ilgileneceğim.” Diğer bir rivayet ise şöyledir: “Ebu Bekir (ra), âyetin nâzil olmasından sonra, daha önce verdiği miktarın iki katını vermeye başladı.”³⁵⁰


349 - Müslim, İman, 2/145.
350 - ed-Diirrû'l-Mensûr, 6/162-163. Suyûtî, bu rivayeti İbnu’l-Münzir ve İbni Merdeveyh'e isnad eder.


🍃Kur'an'dan Etkilenme ve Kur'an ile Amel Etme.

╭┈─────── ೄྀ࿐ ˊˎ-
╰┈➤ @Tefsir_ibn_Kesir 🌸🍃]
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Ömer bin Hattab (ra) ile Uyeyne bin Hısn el-Fezârî arasında
geçenler de bu konuda güzel bir örnektir. Uyeyne bin Hısn, hilafeti sırasında Ömer bin Hattab’ın (ra) yanına gelip:

“Felaket, ey Hattab’ın oğlu, felaket! Vallahi sen bize ne hediye verirsin, ne de aramızda adaletle hükmedersin!” dedi. Bunun üzerine Ömer öfkelendi, hatta üzerine yürümeye niyetlendi. Derken Hurr bin Kays:

“Ey mü’minlerin emiri, şüphesiz Allah, Peygamberine (sav) şöyle buyurdu: “Sen af yolunu tut, iyiliği emret ve cahillerden yüz çevir." (7/A’raf, 199) Bu Uyeyne de o cahillerdendir” dedi. İbni Abbas (ra) dedi ki: “Hurr bin Kays bu âyeti okuyunca, Ömer (ra) olduğu yerde çakılmış gibi kaldı. O, Allah’ın Kitabı ile bir uyarı yapıldığında böyle durup kalırdı.”³⁵¹

Sahabenin, Kur’an’ın çağrısına hemen karşılık vermeleri ve
Kur’an’daki faziletli amellere hemen sarılmalarının örneklerinden biri de, Allah’ın,

“Sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) harcamadıkça ‘iyiye eremezsiniz.” (3/Âl-i İmran, 92) âyeti nâzil olduktan
sonra bir kısmının durumunu gösteren rivayetlerdir. Buhârî ve Müslim'de, Enes’ten (ra) şöyle dediği rivayet edilmiştir:

“Ebu Talha (ra), Medine’de hurmalık mal-mülk yönünden Ensar’ın en zengini idi. Onun en hoşuna giden mülkü, ‘Bîruhâ’ adlı bahçesi idi. Bu bahçe, mescidin karşısında idi. Rasûlullah (sav), oraya girer, onun içindeki güzel sudan içerdi. “Sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda)
harcamadıkça ‘iyiye eremezsiniz.” (3/Âl-i İmran, 92) âyeti nazilolunca, Ebu Talha kalkıp Rasûlullah’a (sav) gitti ve şöyle dedi:

"Ey Allah’ın Rasûlü, şüphesiz Allah: “Sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) harcamadıkça ‘iyi’ye eremezsiniz.” buyuruyor. Mallarım arasında en hoşuma giden, Bîruhâ’dır. Bîruhâ, Allah için sadakadır. Ben bu sadakanın hayrını ve Allah katında âhiret azığı olması­nı ümit ederim. Ey Allah’ın Rasûlü, bu bahçeyi Allah’ın sana gösterdiği uygun bir yere harca!” Bunun üzerine Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu:

“Bu ne kadar kazançlı bir maldır! Ben senin dediğini işittim. Ben bu bahçeyi, akrabaların arasında bölüştürmeni uygun
görüyorum.” Ebu Talha: “Ey Allah’ın Rasûlü, ben de böyle yaparım!" dedi. Ardından Ebu Talha, o bahçeyi akrabaları ve amcaoğulları arasında paylaştırdı.”³⁵²

İbni Ömer’den (ra) rivayet edildiğine göre, Ömer’in (ra) hissesine, Hayber’den bir arazi düşmüştü. Ömer,Peygambere
(sav) gelerek:

“Daha önce, bundan daha iyisini elde edemediğim bir araziye sahip oldum. Bana bu arazi ile ilgili ne yapmamı emredersin?” diye sordu. Rasûlullah (sav): “İstersen hurmalığın kökünü hapseder ve bu şekilde infak edersin” buyurdu.³⁵³

351 - Buhâri, Tefsir, 8/304-305 (hadis no: 4642).
352 - Buhârî, Tefsir, 8/223 (hadis no: 4554); Müslim, Zekât, 7/84-85.
353  - Buhârî, Vasâyâ, 5/399 (hadis no: 2772); Müslim, Vasâyâ, 11/86.


🍃Kur'an'dan Etkilenme ve Kur'an ile Amel Etme.

╭┈─────── ೄྀ࿐ ˊˎ-
╰┈➤ @Tefsir_ibn_Kesir 🌸🍃]
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Rivayet edildiğine göre, Abdullah bin Ömer (ra),

“Sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) harcamadıkça ‘iyi’ye eremezsiniz.” âyetini işitince, ‘Rumeysa’ adlı cariyesini âzâd etti. Abdullah: “Vallahi, bu dünyada seni çok seviyorum. Git! Aziz ve yüce olan Allah’ın rı­zası için artık hürsün!" dedi.³⁵⁵

Onların, Kur’an’ın emirlerine tabi olma ve Kur’an’ın yasaklarından kaçınma konusunda yaşadıkları örneklerden biri de,

“Ey iman edenler! Seslerinizi Peygamberin sesinin üstüne yükseltmeyin. Birbirinize bağırdığınız gibi, Peygamber’e yüksek sesle ba­ğırmayın; yoksa siz farkına varmadan amelleriniz boşa gidiverir.” (49/Hucurât, 2) âyetinin nâzil olmasından sonra onlar hakkında rivayet edilenlerdir.

İbni Ebi Müleyke’den şöyle dediği rivayet edilmiştir:

“Neredeyse çok hayır işleyen iki kişi, Ebu Bekir ve Ömer (ra) helâk olacaklardı. Rasûlullah’ın (sav) huzuruna
Temimoğullarından süvariler geldiğinde, Ebu Bekir ve Ömer (ra) seslerini yükselttiler. İkisinden biri, Rasûlullah’a (sav),
Mucâşi’oğullarının kardeşi olan Akra’ bin Hâbis’i emir tayin etmesini işaret etti. Diğeri de, başka birini işaret etti. Bunun üzerine Ebu Bekir, Ömer’e:

“Sadece bana muhalefet etmek istiyorsun!” dedi. Ömer:

“Ben sana muhalefet etmek istemedim” dedi. Derken
bu konuda her ikisinin sesi de yükseldi. Bunun üzerine Allah:

“Ey iman edenler! Seslerinizi Peygamberin sesinin üstüne yükseltmeyin.” âyetini indirdi.

İbnu’z-Zübeyr dedi ki: “Bu âyetten sonra Ömer (ra), Rasûlullah’ın (sav) işitebileceği kadar sesini duyurdu.’³⁵⁶

İbni Merdeveyh, Tarık bin Şihâb kanalıyla Ebu Bekrin (ra)
şöyle dediğini rivayet eder:

“Seslerinizi Peygamberin sesinin üstüne yükseltmeyin.” âyeti indiğinde Ebu Bekir (ra): “Ey Allah’ın Rasûlü, Allah’a yemin ederim ki, ben seninle ancak kardeşinin kulağına sırrını söyleyenin konuştuğu gibi konuşacağım” dedi.³⁵⁷


355 - Hilyetu’l-Evliyâ. 1/295; ed-Dürru’l-Mensûr, 3/665.
356 - Buhâri, Tefsir. 8/590 (hadis no: 4845).
357 - Fethu l-Bâri, 8/591.


🍃Kur'an'dan Etkilenme ve Kur'an ile Amel Etme.

╭┈─────── ೄྀ࿐ ˊˎ-
╰┈➤ @Tefsir_ibn_Kesir 🌸🍃]
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
2024/05/21 07:11:14
Back to Top
HTML Embed Code: